Benim bu yazdıklarım, bazılarının bir kulağından girip diğerinden çıksa da, aslında konuşulacak daha çok konu olduğunu geçenlerde Erciyes’e yaptığım bir ziyarette öğrendim. Mesela bunlardan bir tanesi turistleri çekmeye çalıştığımız Erciyes Dağı’nda ortaya attığımız bazı kurallarla onları yeniden buradan kovmakla baş başa bırakıyoruz. Gelsinler diye charter uçak seferleri yaptığımız yabancılara, yedikleri ya da içtikleri ile alakalı bazı sınırlamalar getiriyoruz. Bu konuda da güvenlik güçleri öncü oluyor. Mesela alkol konusu; ‘bu memlekette hep olmasın, dinimizce yasak dense de’ yurt dışından gelen aynı dine mensup olmayanların bolca tükettikleri bir içecektir. Biz nasıl ki çayı her yerde tüketiyor ve olmasını istiyorsak, onlar da alkol konusunda aynı tutumdalar. Bu konuda baskı ortamları ne kadar doğrudur buna bir karar veremedim. Bir otelin kapalı alanında alkol alan bir yabancı turist bir elinde alkol, diğer elinde de sigarasını (bildiğiniz üzere kapalı alanlarda sigara içmek yasak) alıp da ön taraftaki otele ait olan masa sandalyede oturup sohbetini yapıyor ve elindekileri de tüketiyorsa buna kim ne diyecek? Bu sorumuzun bir cevabı var da, ne kadar doğru bir işleyiş anlam veremedim. O da güvenlik güçleri uyarılarda bulunup, işletmelerin buna müsaade etmemesini istiyorlar. Yine söylüyorum her iki nesnenin de savunucusu değilim. Kullanılmasından yana da değilim ama her kesime de saygı gerekiyor. Bu konunun makul kanunları vardır ve bu kanunlar da çevreyi veya insanları rahatsız etmeyecek şekildeki ifadeler olmalı diye düşünüyorum. Turizm bölgesi olan burada artık bazı gerçekleri görelim ve ona göre hareket edelim. Eğer bir turist bu gibi nesneler konusunda hiçbir rahatsızlık yaşatmıyorsa uyarıda bulunarak ne yapmaya çalışabiliriz ki? Uyarıda bulunduğun bu kişiler ‘ne bu kardeşim, bizim kimseye bir rahatsızlığımız yok. Bu baskılar neden ‘ demez mi? Turistik bölge olan Erciyes’te eğer ki yabancıların bu denli rahatsızlıkları devam ederse onca charter uçuşa veya tanıtıma ne gerek var ki?
